“Türkiye’yi Tanıyorum” Projesinin Son Durağı: Ankara

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsü ile Türk Kızılayı Ankara Şubesi Çocuk Koruma Merkezi iş birliğinde gerçekleştirilen “Türkiye’yi Tanıyorum” projesi, İstanbul, Bursa ve Nevşehir’in ardından gerçekleştirilen Ankara ziyareti ile son buldu.

Türk çocukları ile yabancı uyruklu çocuklar arasındaki sosyal uyumu sağlama, Türkçe pratik yapma imkânı sunma ve ziyaret edilen şehirlerin tarihî ve turistik mekânları aracılığıyla kültürümüzü yerinde tanıtma amacı taşıyan etkinliğin kapanış programı, Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ve Türk Kızılayı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Naci Yorulmaz’ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ateş, YEE ve Türk Kızılayı’nın birlikte imza attıkları pek çok proje arasında en ilginç olanlardan birinin “Türkiye’yi Tanıyorum” olduğunu belirterek, Suriye ve Irak gibi farklı ülkelerden gelen ve Türkiye’de yaşamaya devam eden çocukların, yaşıtları olan Türk çocuklarla birlikte bu projeyi gerçekleştirdiklerini ifade etti.  

Tarih boyunca bu coğrafyada farklı inanç ve kültürden insanların bir arada yaşadığını kaydeden Ateş, proje kapsamında Türkiye’nin şehirlerini gezen, üretim ve bilim kapasitesini Türk kardeşleri ile yerinde gören gençlerin Türkiye’nin kalkınmasına, huzur ve barış içinde yaşanmasına katkı sunacağını vurguladı: “Bu proje, birlikte yaşama kültürünü gelecek kuşaklara da aktaracak ve bu sayede kendi bulunduğunuz şehirlerde diğer arkadaşlarınıza örnek olacaksınız.”

Türk Kızılayı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Naci Yorulmaz ise Yunus Emre Enstitüsü iş birliği ile gerçekleştirilen en anlamlı projelerden birine imza atıldığını kaydederek, geleceğin umudu ifadeleriyle seslendiği gençlere tavsiyelerde bulundu.

Bu proje ile sağlanan birlikteliğin daha büyük alanlara taşınacağına olan inancını dile getiren Dr. Yorulmaz, “Bu dünya, hayallerinizden çok daha büyük değil. Hayal kurmaktan sakın korkmayın. Kendini küçük görmeyin. Yaşadığımız modern dünyanın problemlerini siz göğüsleyeceksiniz, sorunları siz çözeceksiniz. Bu sorunları çözerken elinizde tek bir anahtar olsun; merhamet. Korkunç, devasa görünen bu dünya, sahip olduğunuz potansiyellerden ve içinizde taşıdığınız güçten daha büyük değil. Türk Kızılayı, Yunus Emre Enstitüsü ve Türk devleti her türlü ihtiyacının karşılanması için bizler elimizden gelen her türlü imkânı seferber etmeye hazırız. Huzur içinde yaşanılan bir dünyayı birlikte inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Program kapsamında yaşadıkları tecrübe ve hislerini paylaşan genç katılımcılardan Emirhan, tarihe ışık tutan yapıları yakından görmenin ve farklı kültürleri keşfetmenin kendisi için çok değerli olduğunu dile getirirken, projeye Konya’dan katılan Muaz ise “Bu kadar güzel yeri bir arada görme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Türkiye’ye gelmek hep hayalimdi, hayalim gerçek oldu.” dedi.

Türkiye’nin 9 farklı şehrinden 14-18 yaş aralığında yaklaşık 100 çocuğun katıldığı programda, çocukların tarihî ve kültürel gezi fotoğraflarının yer aldığı sergi alanı ziyaret edildi. 1 Temmuz 2018 tarihinde başlayan yolculukları boyunca kurdukları dostlukları ve biriktirdikleri anıları kaleme alan gençler, hatıra fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmediler.