Kamu diplomasisi alanında dünyanın önde gelen akademisyenleri, diplomatları, bürokratları, kültür ve kamu diplomasi uzmanlarını Seul’de bir araya getiren Kamu Diplomasisi Haftası’nda Yunus Emre Enstitüsü Kültürel Diplomasi Akademisi tarafından çıkarılan Kamu Diplomasisi: Çatışan Topluluklarla Stratejik Etkileşim kitabı için özel bir oturum düzenlendi.

Kamu Diplomasisi: Çatışan Topluluklarla Stratejik Etkileşim kitabının Asya lansmanına özel olarak düzenlenen panele Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile birlikte Kamu Diplomasisi alanında önemli bir isim olan Dr. Nancy Show konuşmacı olarak katıldılar.

Anadolu İrfanı ile Kamu Diplomasisi…

Kore Vakfı tarafından 1-3 Kasım 2018 tarihleri arasında Seul’de düzenlenen 1. Kamu Diplomasisi Haftası’nın ilk genel oturumda konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Kamu Diplomasisi kavramının Anadolu İrfanı çerçevesinde yeniden yorumlanması sonucunda ortaya çıkan Türkiye’ye özgün yaklaşımı “Matematik Tırı Projesi” çerçevesinde açıkladı.

Prof. Dr. Şeref Ateş: “Uluslararası ilişkilerde kamu ya da kültürel diplomasi bir araç olarak ilgili devletin çıkarlarını önceleyerek kullanılır. Bunun için çoğu zaman inandırıcılık sorunu yaşar. Türk tarzı kamu diplomasi ise köklerini Anadolu irfanından alır. Bizde ameller niyetlere göre belirlenir. Bizde, içimizde kimsenin bilemeyeceği asıl amaç ve niyet insanı sırf insan olduğu için öncelemek ve önemsemek prensiptir. Bu bizi diğerlerinden farklı kılıyor. Sonuçlara ve çıktılara da bu niyet etki ediyor. Çünkü bunları güç gösterisi olsun diye yapmıyoruz. Hedef kitleleri insanlık kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Dünyaya ve hayata dair pozitif bir örnek ve katkımız varsa onlarla ortak insanlık geleceğimiz için paylaşıyoruz.” dedi.

Türkiye’de hali hazırda 3,58 milyon Suriyeli buluğunun altını çizen Prof. Dr. Şeref Ateş, “bu rakamları istatistiksel bir veri olarak görmekten ziyade, Anadolu irfanından beslenen ve insanı merkeze alan yaklaşım çerçevesinde, her türlü kaynağın ve özellikle de bilim diplomasisinin bu bağlamda oldukça etkin bir etkileşim aracı olduğunu düşünüyoruz. Yunus Emre Enstitüsü olarak biz de konuyu bu çerçevede ele aldık. Enstitümüz tarafından geliştiren “Matematik Tırı Projesi” ile ülkemizdeki Suriyeli çocuklarla bilimin dili ile etkileşime geçtik. Proje kapsamında Türkiye’de yerleşik 12 geçici barınma merkezinde yaşayan, savaş ve çatışmaların çirkin yüzüne maruz kalarak travmatize olmuş 60.000 Suriyeli çocukla matematiğin özel dili kullanılmak suretiyle bilim diplomasisi çerçevesinde iletişim kurduk. Çocuklar ile etkileşim kurma aşamasında ise travmatize olmuş bu çocukları hayata bağlamaya yönelik olarak özel bir psikososyal destek programını kullandık.” dedi.

Genel oturumun ardından editörlüğü Prof. Dr. Şeref Ateş ve Dr. Melih Barut tarafından yapılan Kamu Diplomasisi: Çatışan Topluluklarla Stratejik Etkileşim (Public Diplomacy: Strategic Engagement in Conflicted Communities) kitabının Asya lansmanını Kore Vakfı ev sahipliğinde geniş bir katılım ile gerçekleştirildi.

Kitap lansmanı çerçevesinde Prof. Dr. Şeref Ateş ve Dr. Melih Barut tarafından yapılan sunum kapsamında Kamu Diplomasisi konusu çatışmaların önlenmesi ekseninde çatışan toplumlar ile stratejik etkileşim bağlamında ele alındı. 

Kamu Diplomasisi: Çatışan Topluluklarla Stratejik Etkileşim

Editörlüğünü Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref ATEŞ ve Kültürel Diplomasi Akademisi Koordinatörü Dr. Melih Barut’un üstlendiği Kamu Diplomasisi: Çatışan Topluluklarla Stratejik Etkileşim kitabı; Türkiye’nin dönem başkanlığını yaptığı Küresel Kamu Diplomasisi Ağı bünyesinde, Yunus Emre Enstitüsü Kültürel Diplomasi Akademisi ana koordinatörlüğünde, dünyanın önde gelen üniversitelerinden akademisyen ve saygın alan uzmanlarının katılımları ile geçtiğimiz sene İstanbul’da gerçekleştirilen “Çatışan Toplumları Bir Araya Getirmede Kamu Diplomasisinin Rolü” konulu uluslararası konferans ve “Kamu Diplomasisinin Geleceği” konulu panelde yapılan akademik tebliğleri bünyesinde barındırıyor. 

Kitapta kamu diplomasisi konusu, jeopolitik ve jeostratejik olarak bölgesel ve küresel çıkar çatışmalarının merkezinde yer alan Türkiye’nin geçmişten günümüze Ortadoğu ve Balkanlarda çatışan ve çatışma potansiyeli olan toplumları bir arada tutmaya yönelik alternatif diplomasi uygulamalarından, geleneksel diplomasi kullanım yöntemlerine, konvansiyonel medyanın algıların şekillendirilmesindeki rolünden, kamu diplomasisinde sosyal medyanın kullanımına, kamu diplomasisinde hedef kitle tanımlamasında, davranışların şekillendirilmesine bir çok konu farklı boyutları ile ele alınıyor.

Kapağında Nemrut dağındaki Komagene Kralı 1. Antiochos ve Herakles’in el sıkışması rölyefine yer veren kitap Anadolu ve Anadolu kültürünün izlerini de bir kültürel diplomasi aracı olarak dünyaya taşıyor.