Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle geleneksel Türk okçuluğunu tüm dünyaya tanıtmak ve ata sporumuza yeni sporcular kazandırmak amacıyla başlatılan Kemankeş Projesi'nde 16 ülkeden başarılı olan 32 okçu, Okmeydanı’nda yarıştı. 19 Ekim’de düzenlenen finaller sonunda Malezya’dan Azharul Abdulaziz ve Erina Emelina Esmail birinciliği paylaşırken, Almanya’dan Ahsen Gazel Er ve Aytaç Emre Bingül ikinci, Bosna Hersek’ten Almina Baralija ve Faruk Veledar üçüncü oldu. Geleneksel okçuluk alanında yarışan sporculara madalyaları düzenlenen tören ile verildi. 

Kemankeş Projesi’nin Dünya Karması Final Müsabakaları’nda dereceye giren sporculara ödülleri Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş tarafından verildi. Etkinliğe Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. 

"Yunus Emre Enstitüsü ve Okçular Vakfı ile dünya Türkiye'yi tanıyor."

Programın açış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Burada iki önemli durum söz konusu. Biri Okçular Vakfımızın ülke içinde ve ülke dışında gerçekleştirdiği faaliyetler. Diğeri de Yunus Emre Enstitüsü ile öğrencilerimiz Türk dilini, kültürünü 56 ülkede öğreniyorlar. Tüm dünya Türkiye’yi tanıma fırsatı buluyor. Ecdadımızı tanıma fırsatını buluyorlar. Aslında tüm dünyada çok büyük bir turizm faaliyeti yapılıyor. Ülkemizi dünyada temsil ediyorlar. Bu anlamda alınan misyon çok önemli. Okçular Vakfı da ata sporlarımızı Türkiye’nin dört bir yanında öğretme yolunda büyük bir görev üstleniyorlar. Kültürümüzü, benliğimizi, örf adetlerimizi, dinimizi, geçmişimizi de gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Okçular Vakfı da sadece spor faaliyeti değil kültürümüzü de yaşatmak anlamında büyük bir misyon üstlenmişler." ifadelerini kullandı. 

"İlk defa sporu diplomasi aracı olarak kullanıyoruz."

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ise “Yunus Emre Enstitüsü olarak Dünyanın farklı ülkelerinde 56 Kültür Merkezi’nde Türkiye’nin dilini, kültürünü tanıtıyoruz. Bizim temel misyonumuz Türkiye’nin itibarını, bilinirliğini artırmak. Projeyi ilk defa sporu diplomasi aracı kullanarak Türkiye’nin manevi değerlerini dünyaya tanıtmak amacıyla başlattık. Uygulamadaki başarı özellikle dünyanın farklı ülkelerinde olması. Projeyi geliştirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönem 25 ülkeye çıkartacağız. Yükselen bir medeniyet olarak dünyaya dostluk ve kardeşliğimizi Okçular Tekkesi ile taşıyoruz” diye konuştu.

"Bugün burada centilmenlik yarışı ile kültürümüzün yayılmasını taçlandırıyoruz."

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız ise yaptığı konuşmada, “Bir yıl önce Yunus Emre Enstitüsü ile yaptığımız iş birliği dünyanın dört bir yanında medeniyet değerlerimizin anlatılması bakımından gençlerin bizzat içerisinde bulunduğu bir aktivite ile tanışmış oldu. Burada eğitim gören farklı farklı ülkelerden gelen kardeşlerimiz Türk Okçuluğu ile tanıştılar, ok ve yayı kuşandılar. Farklı farklı ülkelerde onlar da başkalarına aktarmış oldular. Bugün de burada centilmenlik yarışı ile kültürümüzün yayılmasını taçlandırıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han’ın vizyonuna uygun inşa edilen medeniyet yolculuğunu Fatih’in torunları olarak dünyaya yaymaya devam ediyoruz. Bir medeniyetin yeniden inşası, yerli ve milli bir gençliğin dünyada yetişmesi için seferber olmuş durumdayız. Kendi medeniyetimizi kültürümüzü dünyanın dört bir yanında yayıyoruz” şeklinde konuştu.

"Yunus Emre Enstitüsü ile beraber dünyanın dört bir yanında geleneksel Türk okçuluğunu tanıtıyoruz."

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan da ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Okçular Tekkesi şehrin ortasında hem mimari hem kültürel özelliği ile çok ayrıcalıklı bir yer. Burası eski ihtişamına kavuştu. Sadece eser ihya edilmedi. Spor, kültür, okçulukda yeniden ihya edildi. Açılışından bu yana 6 yıllık bir süreçte lisanslı okçu sayısı 6 kat arttı. Kemankeş Projesi kapsamında, Yunus Emre Enstitüsü ile beraber dünyanın dört bir yanında geleneksel Türk Okçuluğu’nu tanıtmış oluyoruz. Eğitici eğitim veriyoruz. Her bir eğitim verdiğimiz eğitici ,gittiği yerde tek başına kurs olmuş oluyor. Duyuyorum ki Yunus Emre Enstitüsü bütün ülkelerde rahatlıkla kontenjanlarını dolduruyor şu anda. Amman’da ve Belgrad’da sertifikalar verdik. Türk Okçuluğu insanların dağarcığına kazandırılmış oluyor. Yunus Emre Enstitüsünün uyumlu çalışması için teşekkür ediyorum.” dedi.

Kemankeş Projesi 2019 yılında 25 ülkeyi kapsayacak

“Kemankeş Projesi”, geleneksel Türk okçuluğunun tarihi, sportif, sanatsal, kültürel ve eğitsel nitelikleriyle kavranması, dünyaya tanıtılması ve bu alanda sporcular yetiştirilerek kültürler arası diyaloğa katkı sağlanması amacıyla Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle 2017 yılında hayata geçirildi. Proje ilk yılı itibariyle Almanya, Bosna-Hersek, Fas, Filistin, İran, Japonya, Katar, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lübnan, Malezya, Mısır, Polonya, Sırbistan, Sudan ve Ürdün’deki Yunus Emre Enstitülerinde uygulamaya kondu.

Bu ülkelerdeki Türk okçuluğu kurslarında düzenlenen yarışmalarda 600 kişi arasından dereceye giren 32 sporcu, İstanbul Okçular Vakfında Türk Okçuluğu yarışma usulüne göre özel bir eğitime tabi tutuldu. 19 Ekim’de yapılan Dünya Karması Final Müsabakaları’nda da hünerlerini sergilediler.

Program sonrasında ülkelerine dönecek sporcular, Türk okçuluğu kurslarında eğitmenlik yaparak ata sporumuzu yaymaya devam edecekler. Proje, 2019 yılında 25 ülkeyi kapsayacak. Ayrıca, 26 Ekim – 4 Kasım 2018 tarihlerinde Pekin’de “Kemankeş Türk Okçuluğu Sergisi” açılacak. Türk ve Çinli sporcuların Pekin’de gerçekleşecek dostluk maçı ile Türkiye ve Çin arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlanacak.