Covidoscope 4 Dilde Yayında

Yazıcı-dostu sürüm

Yunus Emre Enstitüsünün, KOVİD-19 salgınının küresel çapta duygusal ve sanatsal dışavurumlarına ayna tutan Covidoscope projesinin internet sitesi 4 dilde yayımlandı. Türkçe, İngilizce, Arapça ve İspanyolca dil seçenekleriyle ziyarete açılan internet sitesi, salgın dönemine dair ortak bir hafıza inşa ediyor.

Tüm dünyada salgın döneminde insanların duygularını ve dayanışmasını yansıtan sanat eserlerinden özel bir seçki yapan Covidoscope projesinin internet sitesi 4 dilde yayımlandı. Sosyal medya hesaplarından mayıs ayından beri koleksiyona dair ipuçları vermeye başlayan ve özgün tasarımıyla beğeni kazanan Covidoscope’un internet sitesi Türkçe, Arapça İngilizce ve İspanyolca dillerinde tüm dünyayla buluşuyor.

KÜRESEL ORTAK HAFIZA

İçindeki aynalarla renkli desenler ve güzel görüntüler üreten kaleydoskoptan ilhamını alan Covidoscope, dünyada salgın dönemindeki sanatsal üretimin en güzel örneklerini derliyor. Yunus Emre Enstitüsünün karantina döneminin başından beri hazırlıklarını yaptığı yeni projesinde, tüm dünyada KOVİD-19 salgınına karşı uyanan ortak ve öznel duyguların yarattığı üretim, paylaşım ve dayanışma örnekleri haritalandırılıyor. Covidoscope’taki eserler bu yeni dönemde ortak duygular ve kültürel arka planlarla sunuluyor. Proje aynı zamanda, dünyanın dört bir yanında her gün hızlıca tüketilen güzel ve anlamlı ürünlerin kayıt altına alınmasını; bunların farklı bir bakış açısıyla yorumlanmasıyla birlikte bu dönemde farklı coğrafyalardaki insanların birbirine benzeyen duygusal yolculuklarına ayna tutulmasını sağlıyor. Pandemiye dair bir duygusal hafıza projesi olan Covidoscope ortaklıkları ve öznellikleri içeren küresel bir dijital arşiv niteliği de taşıyor.

Salgına farklı bir pencereden bakılmasını sağlayan Covidoscope projesi tüm dünyayı sıkıntıya sokan bu dönemi yapıcı bir bakış açısıyla ele alıyor.

PROF. DR. ATEŞ: UMUT VE DAYANIŞMAYA AYNA TUTUYOR

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, Covidoscope projesinin internet sitesinin 4 dilde yayımlanmasının ardından şu mesajı paylaştı:

Prof. Dr. Şeref Ateş: İsmini “çiçek dürbünü” de dediğimiz kaleydoskop’tan ilham alan covidoscope projemiz, salgın dönemine duygular ve sanat gözüyle bir ayna tutuyor. Kaleydoskop’ta aynaların birbirine yansımasıyla renkli ve ahenkli bir görüntü ortaya çıkıyor, bu sefer bu zorlu dönemi atlatmak için kendi ruhlarına ve çevrelerine ayna tutan sanatçılar sayesinde renkli ve ahenkli bir görünüm oluşuyor. Biz de bu görünümü covidoscope’la yansıtmak; iyilik ve güzelliği paylaşmak, umut ve dayanışmayı çoğaltmak istedik.

“İsmini “çiçek dürbünü” de dediğimiz kaleydoskop’tan ilham alan covidoscope projemiz, salgın dönemine duygular ve sanat gözüyle bir ayna tutuyor. Kaleydoskop’ta aynaların birbirine yansımasıyla renkli ve ahenkli bir görüntü ortaya çıkıyor, bu sefer bu zorlu dönemi atlatmak için kendi ruhlarına ve çevrelerine ayna tutan sanatçılar sayesinde renkli ve ahenkli bir görünüm oluşuyor. Biz de bu görünümü covidoscope’la yansıtmak; iyilik ve güzelliği paylaşmak, umut ve dayanışmayı çoğaltmak istedik. Çok çeşitli sanat dallarından örnekler, insanların birlik ve dayanışmasını gösteren farklı girişimler, sınırlı şartlar altında sanatın sürdürülebilmesi için üretilen yeni yaklaşımlar, çok farklı bakış açıları Covidoscope seçkisinde yer alıyor.”

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş de Covidoscope sitesinin 4 dilde yayımlanmasıyla birlikte şu mesajı paylaştı:

“Yunus Emre Enstitüsünün salgının sanatsal ifadelerini derlediği, duyguların birliğine, umut ve dayanışmaya ayna tutan Covidoscope projesi https://covidoscope.org adresinde 4 dilde yayında! Bu zorlu dönemi atlatmak için emek sarf edenlere minnetle...”

DAYANIŞMA VE İYİLİK HAREKETLERİ DE COVIDOSCOPE’TA

Covidoscope’ta ayrıca, salgın döneminde sıkça örnekleri görülen yardımlaşma, dayanışma ve iyilik hareketlerine de özel bir yer ayrıldı. Bu yöndeki girişim ve etkinlikler de estetik dışavurumlar olarak değerlendirilerek koleksiyona alınıyor. Bu kapsamda Türkiye merkezli Yeryüzü Doktorları Derneğinin salgın dönemindeki özel destek kiti kampanyası da “İyilik” galerisinde yer verilen çalışmalar arasında.

Covidoscope projesinin web sitesindeki eserler iyilik, ihtiyat, korku, umut, özlem, keder ve neşe temalarındaki 7 kategoride sunuluyor. Oldukça renkli bir tasarıma sahip web sitesinde yer alan eserleri üretildikleri ülke bazında görmek için de harita seçeneği bulunuyor. Covidoscope koleksiyonunu gezmek için www.covidoscope.org’daki dünya haritasında bir güzergâh belirlenebiliyor ya da duygusal temalara göre düzenlenmiş, kültürel arka plana dair verilerin de bulunduğu galeriler ziyaret edilebiliyor.

İYİLİK

Covidoscope “iyilik” başlığı altındaki çalışmalarda yardımseverlik, dostluk, diğergamlık, minnettarlık ve dayanışma gibi kavramları ele alıyor. Pandemi döneminde sergilenen dayanışma ve iyilik hakkındaki eserler bu başlık altında ele alınıyor.

İHTİYAT

“İhtiyat” kategorisindeki eserlerde insanların bu yeni dönemde hayatta kalmak ve sevdiklerinin sağlığını korumak için uyguladığı tedbirli davranmak, maske takmak, izolasyon, mesafe, temizlik gibi sıkı sıkıya bağlı kalması gereken kurallara adaptasyonu işleniyor. Evden çalışma gibi hayatımıza önceki döneme kıyasla daha çok dahil olan mesai biçiminin getirdiği zorluklar da ele alınıyor.

KORKU

“Korku” başlığı altında pandeminin aslında tanıdık olan bu duyguyu günlük yaşamda her daim görünür kılması işleniyor. Gıda, barınma ve eğitime erişim güçlüğü de bu kategoride değinilen konular arasında yer alıyor. Bu bölümdeki eserler özellikle bu korku durumunun mutlak ve değişmez olmadığını hatırlatıyor.

ÖZLEM

Pandemiyle birlikte normal yaşamlarını değiştirmek zorunda kalan insanlar alışkanlıklarından ve sevdiklerinden de uzak kaldı. Birçok insan hayatta en çok sevdiği insanları kaybetti. Bu bölümdeki eserler ise yaşanılan kayıp, acı, endişe ve özlem yaşayan insanların duygularını yansıtıyor.

KEDER

Pandemi nedeniyle yaşanan can kayıpları, ekonomik sıkıntılar ve endişe durumu birçok olumsuz duygu durumunu tetikledi. Yüz binlerce insan, adı birdenbire öğrenilen bu bilinmeyen hastalıktan dolayı yakınlarını kaybetti. Yüz binlercesi sevdiklerinden uzak kaldı.  Bu bölümdeki eserler, üzüntü, umutsuzluk, yalnızlık duygusu ve hayal kırıklıkları gibi duyguların kelime, ses ve imajlarla dışavurumunu yansıtarak aslında hiçbirimizin yalnız olmadığını hatırlatıyor.

NEŞE

Salgına has belirsizliğin içinde zaman zaman beklenmedik sevinç anları yaşandı. Modern yaşamın hızıyla insanlar kendilerini hayata bağlayan birçok şeyi bu zamana kadar es geçtiğini gördü. Aileyle daha fazla zaman geçirme, kuş seslerinin daha çok duyulması, yabani hayvanların görülmesi birer neşe kaynağı oldu. Teşekkür ve takdirin ifadesi olarak sağlık çalışanlarının toplu olarak alkışlanması, dayanışmanın zevkini yükseltti. Salgına rağmen iyimser kalmak her zaman kolay olmasa da pandemi döneminde bazen neşenin her şeye rağmen çok uzakta olmadığı da deneyimlendi. Bu galerideki seçki, insanların korku ve yas içinde bile neşeye, sevince büyük bir yeteneği olduğunu hatırlatıyor.

UMUT

                Alyona Potyomkina / Ukrayna 

Covidoscope sitesindeki bu bölümdeki eserler pandemi döneminde keder-neşe, korku-cesaret gibi zıt duygular arasında, hayatta umudun asla tükenmeyeceğini vurguluyor. Bu bölümdeki eserlerin ana eksenini mizah yoluyla birbirine güç verme, salgını katlanılır kılma, belirsizlikle yaşamayı öğrenme ve ötesini görme çabası oluşturuyor.

 

GÜLSE BİRSEL, RESUL ERTAŞ ve FIRAT ÇELİK DE COVIDOSCOPE’TA!

40’a yakın ülkeden eserlere yer verilen koleksiyonda Türkiye’den de ürünler bulunuyor: Gülse Birsel’in senarist ve başrol oyuncusu olduğu Jet Sosyete dizisinin salgın döneminde karantina şartlarında evlerden çekilen bölümlerinin hikâyesi koleksiyonda “Umut” ve “İyilik” galerilerinde mizah yoluyla dayanışma bakış açısıyla ele alınıyor. Ayrıca koleksiyonda Resul Ertaş, Ertan Akay ve Gülnihal Küpeli’nin de dikkat çeken maskeli çalışmalarına yer veriliyor. Fransa’da yaşayan Türk aktör Fırat Çelik’in yeğeni Ozan’la birlikte karantinada evlerinin bahçesinde çektikleri ve sosyal medyada büyük ilgi gören dans performanslarına da koleksiyonun “Neşe” galerisinde rastlanıyor.

“İNSAN DUYGULARI KİTABI”NIN YAZARI DA PROJEDE

Aynı beklenmedik ve zorlu süreçten geçen insanların dayanışmasına, duygusal deneyimlerin birleştiriciliğine vurgu yapan projenin danışmanları arasında “İnsan Duyguları Kitabı”nın yazarı Dr. Tiffany Watt Smith, tarihçi, çevirmen, yazar Saadet Özen ve psikiyatr Prof. Dr. Kemal Sayar da yer alıyor.

 

 

 

DR. SMITH: DUYGUSAL YOLCULUKLARA IŞIK TUTACAK

Dr. Tiffany Watt Smith: Dünyadaki insanların bu dönemde nasıl hissettiklerini, bu ilginç dönemi anlamaya yardımcı olmak için gelecekte çok önemli bir kaynak olacak Covidoscope.

Dr. Tiffany Watt Smith Covidoscope projesi hakkında şu değerlendirmede bulundu: "Covidoscope, çok önemli ve etkileyici bir proje. Pandemi döneminin ortasında, sağlıkla ilgili korkular, hızla değişen bilgiler, çalışma ve yaşam şartlarındaki değişimler çoğumuz için tepki göstermekten öte bir şey yapmayı, üretmeyi zor hâle getirdi. Bu açıdan, bu çalışma, Covidoscope çalışma ekibinin cömertçe bir çabayla ileriye dönük bir vizyon ortaya koyduklarının, COVID-19 sürecinde üretilen, dijital dünyanın hızında kaybolup gitme riski olan sanatsal çalışmaları, etkinlikleri bir araya getirerek bu dönemde duygusal yolculuklara ışık tutacak erişebilir bir arşiv ihtiyacını fark ettiklerinin bir göstergesi. Duygular üzerinde çalışan bir tarihçi olarak, benim gibi bu alanlarda çalışanlar için, dünyadaki insanların bu dönemde nasıl hissettiklerini, bu ilginç dönemi anlamaya yardımcı olmak için gelecekte çok önemli bir kaynak olacak Covidoscope."

“İNSANIN İÇİNDEKİ İYİLİĞE İNANMAMIZ İÇİN NEDENLERİMİZ OLDUĞUNU FISILDIYOR”

Prof. Dr. Kemal Sayar: Biz insanlar belki başımıza gelen olayları seçemiyoruz ancak o olaylara hangi tepkiyi verebileceğimizi seçebiliyoruz. Covidoscope unutkanlık çağında belleğimizi tazeliyor. Ve umutsuzluk çağında, insanın içindeki iyiliğe inanmamız için hala nedenlerimiz olduğunu fısıldıyor.

Covidoscope projesi danışmanlarından Prof. Dr. Kemal Sayar ise, projenin insanlığın ortak bir kader etrafında kenetlendiği karantina günlerinde, insanın hayal gücünü ve umut edebilme yeteneğini gözler önüne serdiğini dile getirerek, "Biz insanlar belki başımıza gelen olayları seçemiyoruz ancak o olaylara hangi tepkiyi verebileceğimizi seçebiliyoruz. Covidoscope unutkanlık çağında belleğimizi tazeliyor. Ve umutsuzluk çağında, insanın içindeki iyiliğe inanmamız için hala nedenlerimiz olduğunu fısıldıyor." değerlendirmesinde bulundu.

“Covidsocope koridorlarında, biz insanları birleştiren duyguların, ayıranlardan çok daha fazla olduğunu fark ediyoruz. Burada yer alan ürünlerin önemli bir kısmı insanın insana şifa olması için serdedilmiş ürünler” diyen Sayar yaşanılanları hatırlayıp ders çıkararak daha güzel bir gelecek kurabileceğimizi söyledi.

COVIDOSCOPE ÇARE ARAYIŞLARINDAKİ ÇOĞULLUĞU YANSITIYOR

Yazar Saadet Özen ise teknolojik gelişmelerin insan hayatının niteliğini dönüştürdüğü dönemlerin sanatı da etkilediğini belirterek, Covidoscope projesinin tarihsel bir ana denk geldiğini vurguladı. Özen, projenin insanlığın salgın dönemindeki duygulaırnı ve sorunlarını yansıtmaktaki işlevine değinerek şu değerlendirmede bulundu: “Eserlerin ortak özelliği eş zamanlı üretilmiş olmaları. Bunun ilk düşündürdüğü şey ortak duygular… Bir adım ötesine geçtiğimizde üzerinde durulması gerekenin ortak duyguların tam yanı başında yer alan bireysel tepkiler, sorunlar olduğunu görüyoruz. Duygular aynı olsa da hiç kimse aynı cevabı vermedi. Yerellik, yaşama koşulları farklılaştırdı. Dert aynıydı ama çare arayışları kimse için aynı değildi. Bu müzede bu çoğulluğun kendini gösterebilmesini istedik. Mümkün olduğu kadar o çoğulluğu yansıtmaya çalışmak gerekir. Zaten Yunus Emre Enstitüsü bunun için gerçekten çok büyük çaba harcıyor."

TÜM DÜNYADAKİ SANATÇILARDAN YOĞUN İLGİ

Proje ilk çalışmalarından itibaren, Hindistan’dan Türkiye’ye, Meksika’dan İran’a dünyanın farklı yerlerindeki sanatçılarla özel bir iletişim kurdu. Etkileşim hâlinde olunan sanatçılar, bu dijital hafıza projesini sanat yoluyla dünya çapında dayanışmaya katkı olarak yorumluyor.

KOLEKSİYON NASIL BELİRLENİYOR?

Tüm dünyada, salgın döneminde hâlihazırda üretilmiş olan, farklı alanlarda, ilgi çekici sanatsal girişimler ve estetik anlatılar geniş bir araştırma ekibi tarafından seçiliyor. Covidoscope dijital galerilerinde yayımlamak üzere en nitelikli ve özgün eserlerden özel bir koleksiyon oluşturuluyor.

Seçilen ürünler sadece modern sanat çalışmalarıyla sınırlı değil. Pandemi dönemine dair karikatürler, illüstrasyonlar, fotoğraflar, sanatçıların çevrim içi platformlarda verdiği dayanışma konserleri, salgınla ilgili özel beste ve yorumlar, duvar ve arazi sanatından örnekler, animasyon filmleri gibi dönemi yansıtan tüm estetik üretim Covidoscope koleksiyonunda yer alabiliyor.

Covidoscope dijital koleksiyonu, bu estetik çalışmaların dünyanın farklı yerlerinde üretilmiş, kitlesel kabul görmüş, öne çıkan örneklerini, eser sahiplerinin gönüllü onayıyla bir araya getiriyor ve salgına karşı bu hızlı ve değişken duygusal tepkilerin bir tablosunu sunuyor.

Koleksiyon, farklı disiplinlerden gelen özel bir araştırma ve danışman ekibi tarafından oluşturuluyor, dünya çapında 60’a yakın merkezi olan Yunus Emre Enstitüsünün irtibat ağı bu çalışmalarda etkin olarak kullanılıyor.

Salgınla birlikte başlasa da döneme dair sanatsal dışavurumlar salgın nihayete erdikten sonra da devam edecektir. Covidoscope projesi de bu üretimin izini sürmeye ve koleksiyonu güncellemeye devam edecek.

Diğer Etkinlikler

Covidoscope Projesi, insanlığın ortak bir tecrübeye karşı benzer duygusal tepkiler ürettiğini, ancak bunun yanında...

Röportaj: Deniz Renkveren, .tr dergisi

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile yaptığımız röportaj...

Yunus Emre Enstitüsü, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürüttüğü Türkiye Akademik ve Bilimsel İş Birliği Projesi (...